Merhaba — bugün sizle, pek konuşulmasa da pek çok hayatı etkileyen bir konuyu— yani Kürtajın risklerini— birlikte ele almak istiyorum. Bu yazıda, verilerle desteklenen analizleri, gerçek yaşamdan gelen hikâyelerle harmanlayarak aktaracağım. Çünkü “risk” dediğimizde yalnızca istatistik değil, bir insanın yaşadığı, hissettiği bir gerçeklik söz konusu.
Kürtaj Ne Kadar Güvenli? Küresel Görüntü
Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization – WHO) verilerine göre, uygun yöntemlerle ve nitelikli sağlık ortamlarında yapılan kürtaj “çok güvenli” bir işlem olarak kabul ediliyor. ([Dünya Sağlık Örgütü][1]) Ama dikkat: dünya genelinde yaklaşık %45’lik bir oranla “güvenli olmayan” kürtajlar hâlâ büyük bir problem. ([Dünya Sağlık Örgütü][1]) Güvenli olmayan kürtajlar; yeterince steril koşulun olmadığı, uzman olmayan kişilerin müdahale ettiği, denetimin zayıf olduğu işlemler anlamına geliyor. Bu tür işlemler sonucunda; ağır kanama, enfeksiyon, organ hasarı gibi ciddi komplikasyonlar görülebiliyor. ([Dünya Sağlık Örgütü][2])
Yöntem, Süre ve Risk İlişkisi
Kürtajın tıbbi riski, hamileliğin kaçıncı haftasında yapıldığına, hangi yöntemle uygulandığına ve işlemi yapan sağlık altyapısının yeterliliğine bağlı olarak değişiyor. Örneğin Birleşik Krallık’taki resmi sağlık rehberinde, kürtajın “genellikle güvenli” olduğu belirtilmiş olsa da, hamilelik süresi uzadıkça komplikasyon riskinin arttığı vurgulanıyor. ([nhs.uk][3]) Yaygın görülen riskler arasında; gebelik parçasının tam çıkarılmaması, fazla kanama, rahim veya çeperlerde hasar, enfeksiyon yer alıyor. ([profemina][4])
Gerçek Bir Hikâye: Sema’nın Hikâyesi
Sema 28 yaşında, büyük şehirde yaşıyor. Hamile olduğunu öğrendiğinde bir taraftan şaşkınlık, bir taraftan kararsızlık yaşadı. Sağlık sistemi üzerinden güvenli bir kürtaj için yönlendirildi ama aynı zamanda mahallede duyduğu “ya sonra çocuk sahibi olamazsın” gibi sözlerin yükünü de taşıdı. İşlem sonrası hafif bir kanama oldu ama doktor kontrolü sayesinde herhangi bir ciddi sorun yaşamadan atlatabildi. Sema’nın hikâyesi, riskin tamamen ortadan kalkmadığını ama doğru destek ve sağlık koşullarıyla çok daha tolere edilebilir olduğunu gösteriyor.
Yerel Perspektif: Türkiye’de ve Kültürel Bağlamda Riskler
Türkiye’de kürtaj yasaldır, ancak uygulamada çeşitli bariyerler olabilir. Finansal, kültürel, psikososyal faktörler devreye girer. Güvenli sağlık ortamına ulaşma konusunda eşitsizlikler olabilir. Ayrıca “ürk toplumunda kürtaj” konusu bazen yoğun biçimde sosyal ve psikolojik baskı barındırır: kişisel vicdan, aile baskısı, gizlilik ihtiyacı gibi boyutlar devreye girer.
Örneğin, yukarıda küresel düzeyde gördüğümüz üzere güvenli olmayan kürtajların riskleri arttığı gibi, erişimin sınırlı olduğu yerlerde bu riskler daha da yükseliyor. Türkiye’de kırsal alanlarda, düşük gelirli gruplarda “gizli” ya da “yeterince denetlenmemiş” kürtaj riskleri literatürde vurgulanıyor. Güvenli erişim, sonrası kontrol, bilgi eksikliği gibi etkenler önem kazanıyor.
Fiziksel ve Ruhsal Riskler
Fiziksel riskler bağlamında: enfeksiyon, aşırı kanama, rahim zedelenmesi, eksik kürtaj sonucu yeniden müdahale ihtiyacı gibi durumlar var. ([nhs.uk][3]) Ayrıca ruhsal riskler de gündemde: karar verme süreci, toplumsal beklentiler, suçluluk hissi, destek eksikliği gibi unsurların kadının psikolojik sağlığı üzerinde etkisi olabilir. Bir akademik araştırma, kürtaj sonrası ruhsal sağlık üzerinde zamanla değişen, değiştirilemeyen heterojen etkiler olduğunu gösteriyor. ([arXiv][5])
Bariyerlerin Sonuçları: Güvenli Olmayan Kürtaj
Düşük-orta gelirli ülkelerde ya da kürtaja erişimin kısıtlı olduğu durumlarda ciddi sonuçlar doğabiliyor. WHO verilerine göre, gelişmekte olan ülkelerde “güvenli olmayan kürtaj” oranı daha yüksek: örneğin bazı bölgelerde her 1000 kadından 14’e kadar işlemin güvenli olmadığı tahmin ediliyor. ([Dünya Sağlık Örgütü][6]) Bu durum sadece bireysel bir sağlık meselesi değil; toplumsal sağlık sistemine, kadının yaşam hakkına, eşitsizliklere dair bir yansıma taşıyor.
Sonuç ve Düşünceye Davet
Kürtaj, eğer uygun koşullarda yapılırsa riskleri düşük bir prosedür olabilir. Ancak “uygun koşullar” birçok faktöre bağlı: yöntem seçimi, gebelik süresi, sağlık hizmeti kalitesi, bilgilendirme, sosyal destek… Özellikle erişim engelleri, bilgi eksikliği ve toplumsal baskılar bir araya geldiğinde riskler daha da yükseliyor.
Bu sebeple; bir toplum olarak “risksiz kürtaj” diye bir şey yok ama “yönetilebilir riskler” söz konusu olabilir. Kadınların bedenleri ve kararları üzerindeki haklarını destekleyecek politikalar, toplumsal bilinç, sağlık altyapısının güçlendirilmesi çok önemli.
Sizce; yaşadığınız yerde kürtaja erişim, bilgilendirme ve güvenlik açısından yeterli mi? Kürtaj sonrası fiziksel ve psikolojik destek mekanizmaları sizce nasıl geliştirilebilir? Kendi görüşlerinizi, deneyimlerinizi ya da gözlemlerinizi bizimle paylaşır mısınız?
[1]: https://www.who.int/news-room/fact-sheets/detail/abortion?utm_source=chatgpt.com “Abortion – World Health Organization (WHO)”
[2]: https://www.who.int/teams/sexual-and-reproductive-health-and-research-%28srh%29/areas-of-work/abortion?utm_source=chatgpt.com “Sexual and Reproductive Health and Research (SRH)”
[3]: https://www.nhs.uk/tests-and-treatments/abortion/risks/?utm_source=chatgpt.com “Complications of an abortion – NHS”
[4]: https://www.profemina.org/en-us/abortion/risks-and-side-effects-of-abortion?utm_source=chatgpt.com “Risks and Side Effects of an Abortion | Profemina”
[5]: https://arxiv.org/abs/2103.12159?utm_source=chatgpt.com “Mental Health and Abortions among Young Women: Time-varying Unobserved Heterogeneity, Health Behaviors, and Risky Decisions”
[6]: https://www.who.int/publications/i/item/WHO-RHR-12.01?utm_source=chatgpt.com “Unsafe abortion incidence and mortality – World Health Organization (WHO)”